Eskiz.com
ESKİZ'e hoşgeldinnn....
Bizden biri olmak için,ailemize katılıp hayatını yaşamak için...
HEMEN ÜYE OL!!! :)
Eskiz.com
ESKİZ'e hoşgeldinnn....
Bizden biri olmak için,ailemize katılıp hayatını yaşamak için...
HEMEN ÜYE OL!!! :)
Eskiz.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Eskiz.com

**eskiz**
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Dergimiz Kasım ayında sizinle...
üye bulana +50 rep anında (: üye bulmak kutsal görev * online üyeye gerçekten çok ihtiyacımız var lütfen üye bulmamıza yardımcı olun ~

 

 BASIN HABERLERİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
büdü
Forumun Gözdesi
Forumun Gözdesi
büdü


Kadın
Mesaj Sayısı : 719
Yaş : 33
Nerdensn..?? : ank
İş/Hobiler : müzik,öğrenci
Lakap...??? : büdü
Ruh Halin : MaNYaK
Rep :
BASIN HABERLERİ Left_bar_bleue0 / 9000 / 900BASIN HABERLERİ Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 19/06/08
Puan : -3
Teşekkür : 0

Kişisel
Kendinizi Tanıtın:

BASIN HABERLERİ Empty
MesajKonu: BASIN HABERLERİ   BASIN HABERLERİ Icon_minitimePerş. Haz. 26, 2008 8:42 am

Bugün Gitar Yarın Sahne Olmaz
BASIN HABERLERİ 198_1168362016_9912Yüksek Sadakat elemanlarıyla konuşmaya giderken, her zaman olduğu gibi zihnimde 40 tilkinin kuyruğu birbirine bağlanmış durumdaydı. Grubun albüm kapağındaki, dergilerdeki fotoğraflarına bakınca (maşallah hepsi kelli felli görünüyorlar) onlara “Rocker” demenin yetmeyeceğini en iyi tanımın “Rockefeller” olduğunu düşündüm bir ara. Ne var ki onlar ‘sıradan’ bir grup değildi benim için. Her şeyden önce grubun ilk albümünde yer alan şarkıların tamamına imza atan bas’çıları Kutlu Özmakinacı 10 yıla yakın bir süredir ilgiyle izlediğim bir ‘müzik yazarı’ydı. Tanıştıktan sonra öğrendim ki halen Blue Jean dergisinin yayın yönetmenliğini yürüten Kutlu gibi, grubun hemen her elemanı başka işler de yapıyormuş müzik yapmalarının yanı sıra...

Söyleşimizi uzun süre grubun solisti Cemil olmadan yapmak zorunda kaldık. O olmadan yaptığımız röportajın bitimine yakın, acı gerçekle yüz yüze gelmek zorunda kaldım. Kayıt cihazım ses bandı sonuna geldiğinde bandı koparıp atmıştı. (Ne yaptım ettim de bu yazıyı kotarabildim merak edenler beşinci sayfadaki köşemden ayrıntıları öğrenebilir.)

Bant koptuktan sonra aramıza katılan solist Cemil’le o gün doğum günü olması dolayısıyla arkadaşlarının yaptırdığı pastayı kesip yedikten sonra -kısa da olsa- söyleşebildik. Not alarak konuştuğumuz için benim için röportajın son kısmı en güzel kısmı oldu Bu arada her biri “birer cevher” olan grup elemanlarını atlamak haksızlık olacağından, onları da ayrı ayrı tanıtmak istedim sizlere. Unutmadan belirteyim; albüm sonrasında grubun bütün elemanları çok kilo vermiş ve her biri tam bir ‘rocker’ olmuş.

Hem yazar, hem besteci

Grubun kurucusu, söz yazarı ve bestecisi. 1997 yılında Filinta adıyla kurduğu grubu, şimdi Yüksek Sadakat’a dönüşmüş durumda. Halen Blue Jean dergisinin yayın yönetmeni. Aynı zamanda Hürriyet gazetesinin hafta sonu eki Pazar Keyif’te albüm eleştirileri yazıyor.

Albümünüz bana biraz gecikmiş gibi geldi. Sen de böyle hissediyor musunuz?

Bir anlamda doğru söylüyorsun. Albümde 20 yıl önce yapılan bir şarkı var mesela (Ikarus). Ama yeni müzik, eski müzik diye bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Bu tür sınıflandırmalar biraz da MTV tarzı yayın organlarının müzikseverleri yönlendirmesi, domine etmesi sonucu ortaya çıkıyor.

‘Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer’ daha albüm çıkmadan bir radyo hit’i oldu. Neye bağlıyorsun bu durumu?

Biz bu şarkıyı kaydettikten sonra Hüsnü Şenlendirici bir klarnet solosu geçti şarkımızın üstüne. Kayıtta pek fark etmemiştik ama ertesi günü gelip dinlediğimizde ortada başka türlü bir durum olduğunun ayırımına vardık. Şarkının öne çıkmasında bunun payı olduğu muhakkak.

Bestelerin ve duruşunuz bana 80’li yılların gruplardan REO Speedwagon, Styx ve Toto’yu hatırlatıyor. Ne dersin?

70’li yıllarda müzik dünyasında tam bir klasik rock tavrı oluşmaya başlamışken İngiltere’de ortaya çıkan Punk hareketi birçok şeyin altını oydu diyebiliriz. Bugün gitar öğrenmeye başlayanlar yarın sahnede buldular kendilerini. Biz müziğimizde Rock’n’Roll tarihinden sevdiğimiz motifleri kullanmaktan çekinmedik. Bence yeni müzik-eski müzik diye bir ayrım yok. Sadece iyi müzik ve kötü müzik var.

Onno Tunç’un keşfettiği ses

Ankara’da bir cover grubuyla sahneye adım attı. Antalya’da bir otelde şarkı söylerken Onno Tunç tarafından albüm yapmak üzere İstanbul’a çağrıldı. Ancak Tunç’un bir uçak kazasında hayatını yitirmesiyle bu girişimi yarıda kaldı. Yüksek Sadakat’in yanı sıra halen Cornflakes adındaki grubuyla cover parçalar seslendiriyor. Ayrıca bir şirkette yönetici olarak çalışıyor.

Doğum günün kutlu olsun öncelikle. Sen nasıl oldu da bu sesle bugüne kadar keşfedilmedin?

Aslında ilk olarak bundan 10 yıl kadar önce Onno Tunç’la tanışıp geldim İstanbul’a. Ancak talihsiz kaza sonrasında proje yarım kaldı. Benim için çalışacağım kişilerin tarzıma yakın olmasının yanı sıra onlara güven duymam da çok önemli. Çok mücadele etmek zorunda kaldım müzik yapabilmek için. Bir türlü samimiyetine güvenebileceğim kişiler karşıma çıkmadı bu anlamda. Ta ki Kutlu’yla tanışana kadar...

Daha önce seni sahnede ya da herhangi bir kayıtta dinledi mi müzikseverler?

Yüksek Sadakat’in birkaç elemanının da yer aldığı cover grubumuz Cornflakes’le 7-8 yıldır sahneye çıkıyoruz zaten. Bir dönem Coca-Cola’nın bütün reklam müziklerini de ben seslendiriyordum.

Yüksek Sadakat’e uyum sağlamak zor olmadı mı? Sen nasıl değerlendiriyorsun grubunuzun yaptığı müziği?

İşin doğrusu ilk günlerde şarkılara uyum sağlamam kolay olmadı. Ancak beraber çala çala şarkılar benimle, ben de şarkılarla bütünleştim diyebiliriz. Yaptığımız müzik üzerine cümleler kurmaksa bana doğru gelmiyor. Baştan şöyle bir müzik yapacağız diye girmez ki insan stüdyoya...

Müzisyenliği aileden miras kaldı

Onatkut soyadı, müzikseverlere hiç de yabancı gelmeyecektir. Beş Yıl Önce On Yıl Sonra grubunun elemanları Doruk-Nilgün Onatkut çiftinin oğlu olan Uğur, aynı zamanda Kutlu’dan sonraki en eski Yüksek Sadakat elemanı. Uğur’un ablası Nazlı Onatkut da, DMC çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Universal’in önemli elemanlarından biri. Piyano çalarak müziğe başlayan Uğur ise şimdi babasının stüdyosunu devralmış durumda. Aynı zamanda albümün kayıtları da onun elinden çıktı.

Sessiz ve derinden bir gitar sesi

Grubun en sessiz ancak ‘derin’ elemanı. 1990’da Kıbrıs’ta okurken kurduğu grubu Feedback’le müzik yapmaya başladı. İstanbul’a gelince bir süreliğine müziğe ara verse de Egoist grubuyla tekrar sahnelere döndü. Bir dönem Af’da da çalan Serkan da grubun birçok elemanı gibi aynı zamanda Cornflakes’in bir ferdi. Solist Cemil’le beraber grubun en yeni elemanı. Müzik dışında hem müzik öğretmenliği hem de anaokulu öğretmenliği yapmayı sürdürüyor.

Aksi fakat sevimli davulcu

Grubun ‘aksi’ elemanı gibi görünse de davulda yer alan Deniz, bana kalırsa grubun ‘en şeker’ elemanı. Yeni grupları dinlemediğini iddia ediyor. Ama maşallah kimi konuşsak hepsini biliyordu. Grubun klavyeci Uğur’la birlikte yer aldıkları Playground grubu 2001 Roxy Müzik Yarışması’nı kazandı. Yüksek Sadakat’e 2002 yılında katıldı. Sahne çalışmaları dışında okullarda müzik dersleri de veriyor. ‘Aksi görünme çabasının “tek çocuk sendromu”ndan kaynaklandığı düşünüyordum ki hakikaten öyleymiş.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
BASIN HABERLERİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Eskiz.com :: Müzik :: Gruplar :: Yüksek Sadakat-
Buraya geçin: